İnside Job belgeselinde anlatılan ve göz göre göre gelen 2008 finansal krizinin kendimce derlediğim 5 aktörünü sizlere sunuyorum.
1.) Finans
Kurunmları: Büyük sigorta ve mortgage şirketleri, bankalar 2000’li yıllarda
elde ettikleri karlardan çok daha fazlalarını elde etmek için faizleri
düşürdüler.
Ödeyip ödemeyeceği araştırılmadan düşük faizlerle herkese
tüketici kredisi ve ev kredisi verilmeye başlandı. Dünyanın önde gelen mortgage
kurumları (Lehman Brothers, Fannie Mae, Frederic Mac v.b.) tezgâhladıkları
planın içine kolayca ev sahibi olacağına inanan insanları sürükleyerek bu
insanları sistemin parçası haline getirdiler. Ve sonuç olarak ev fiyatları
günden güne artarak patlamaya hazır bir balon haline geldi.
Bu sisteme göre bir mülk farklı kurum ve kişilerce defalarca
ipoteklenebiliyordu. Bu yüksek riskli krediler birleştirilip sigorta şirketleri
tarafından sigortalanarak borsaya tahvil olarak sunuldu. Hatta sigorta
şirketleri daha çok kar elde edebilmek için türevin türevi olan ürünleri bile
sigortaladılar.
Sonuç olarak 2008’de konut fiyatlarında yaşanan düşüşün
ardından yüksek riskli ve faizli kredi piyasası çöktü. Ellerinde yüksek
miktarda riskli konut kredisi tutan yatırım bankaları iflas ettiler. Geriside
bildiğimiz domino etkisi. Bankalar, mortgage ve sigorta şirketleri teker teker
iflas edip orta ve düşük gelirli ailelerinde iflas ederek konutlarına el
konulmasına neden oldular.
2.) Aç Gözlü Üst
Düzey Yöneticiler: Belgeselde hatırladığım önemli ayrıntılardan biri de
insanlara yapılan bir deney sonucu para kazanan kişilerle kokain kullanan kişilerin
beyinlerindeki aynı noktanın uyarıldığıdır. Neymiş o zaman para en büyük
uyuşturucuymuş.
Belgeselde krizde batan kurumların CEO ve danışmanlarının
kriz öncesinde 200 dolara pizza yedikleri, 75 dolara kahve içtikleri söylendi.
Ve yine bu aç gözlü yöneticilerin kokain partilerine ve fahişelere harcadıkları
parayı şirket harcaması olarak gösterdikleri bir muhabbet tellalı tarafından ne
de güzel açıklandı.
Bu insanların burunlarının ne kadar havada olduğunu
açıklayabilecek diğer bir örnekte insanlardan nefret eden Lehman Brothers’ın
CEO’sunun işe genellikle helikopterle geldiği, şöförü ile geldiği vakitlerde
ise odasına çıkarak istemediği hiç kimseyle görüşmediği belgeselde anlatılıyor.
Yüzlerce milyon doları cebe indiren üst düzey yöneticiler
krizden servetlerine hiç bir şey olmadan çıktılar. Ve hatta kötü yönettikleri
şirketlerden kovulmaları veya istifa etmeleri karşılığında yine yüzlerce milyon
doları cebe indirdiler.
3.) Kredi
Derecelendirme Kuruluşları: Kredi derecelendirme kuruluşları finans kuruluşlarından
aldıkları rüşvetlerle bu kurumlara AAA notu vererek bu kurumlara güven
duyulmasını sağladılar. 2000-2007 arasında, bu kurumlardan biri olan Moody’s
karını dört katına çıkardığı bildirildi.
Hatta ve hatta batan bazı finans şirketlerinin kredi notları
iflas ettikleri güne kadar yatırım yapılabilir sevideydi. Sonuç olarak bu
ahlaksızlara güvenen onca insan yaratılan bu balonu daha da şişirdi. Ta ki
balon patlayana kadar.
Krizden sonra mahkeme önüne çıkan derecelendirme
kuruluşları’nın avukatları şunu söylediler. “verdiğimiz notlar bizim
görüşlerimizdir. Bu görüşlere kesin olarak güvenmemelisiniz.” Söyledikleri
yalanın farkında oldukları içinde bu kurumların yöneticileri film için röportaj
vermek istememişlerdir.
4.) Akademisyenler:
Finans sektörü lobicilik faaliyetlerine inanılmaz paralar akıttı.
Üniversitelerden aldıkları maaşla yetinmeyen ve para için tüm ilkelerini
satacak akademisyenleri lobicilik faaliyetlerinde ve danışman olarak
kullandılar. Bu sayede devlet politikalarını kendi istekleri doğrultu da
biçimlendirdiler.
Filmin başında izlediğimiz İzlanda ekonomisi hakkında kriz
öncesi’nde aralarında Frederic Mishkin’inde bulunduğu bir grup akademisyen
izlanda ekonomisinin mükemmelliği ve sağlamlığı hakkında bir rapor
yayınlıyorlar. Bu raporun ardından izlanda bankaları IMF eliyle
borçlandırılıyor. Yatırıma harcanmayan bu paralar dünyanın en refah
ülkelerinden birini krize sürüklüyor. Sonuç olarak filmde Frederic Mishkin ile
yapılan röportajda hazırlanan rapor için İzlanda Ticaret Odasının raporu
hazırlayanlara 124 bin’er dolar ödeme yaptığı görülüyor.
Columbia ve Harvard Üniversiteleri’nin hocaları başta olmak
üzere bir çok profesör kriz konusunda insanları ve hükümetleri bilinçlendirmek
yerine finans sektörünü öven raporlar hazırlayarak zengin birer iş adamına
dönüştüler.
5.) Hükümetler:
Bana göre bu krizin en büyük nedeni siyasi ve ekonomik otoriteyi sağlayamayan
hükümetlerdir.
Amerika’da geçmişte uygulanan 2 tane büyük finansal şirketin
birleşememesini sağlayan yasa, bir kaç zengin adam tarafından lobicilik
faaliyeti ile ve parasal olarak destekledikleri hükümetler tarafından iptal
edildi. Bunun sonucunu filmde finans spekülatörü George Soros çok güzel bir
şekilde özetliyor. “petrol tankerlerinde petrolün olduğu bölüm tek bir bölme
değil birden çok bölmeden oluşur, bunun nedeni denizde giderken petrolün
savrulup geminin dengesini bozmasının önlenmesidir.”
Amerikan kongresinde bir kongre üyesi başına beş lobici
düşüyor ve lobicilik faaliyetlerine yıllık beş milyar dolar harcanıyor. Bu para
ekonomik denetim yasalarının çıkmasına engel olmak için yardım adı altında
siyasetçilere dağıtılıyor.
Obama hükümeti krizin ardından finansal kurumların denetleme
sistemini halen ciddiye almadığı gibi, krizin mimarlarını kendi kabinesine
aldığını görüyoruz. ( Ben Bernarke merkez bankası başkanlığı’na atandı. Lary
Summers Obama’nın danışmanlığı görevine getirldi.) kriz sırasında finans
yöneticilerine ödenen tazminatları geri almak için hiç bir adım atılmadı. Hiç
bir şirket mevduat sahteciliğinden yargılanmadı....
Görüldüğü üzere krizin tespit ettiğim beş aktörü’de
birbirlerine bağımlıdır. Krizin nedeni olan kişi ve kurumlarda hala
iktidardalar. Anlaşılan değişen hiç birşey yok. Hükümetler kurtarma paketleri
ile kodamanları halen korumaya devam ediyor. Olan her zaman ki gibi orta ve
düşük gelirli insanlara oluyor, ülkemizde siyasetçilerin çokça kullandığı tüyü
bitmemiş yetimin hakkı yenilebildiği kadar yenildi artık. Bizde globalleşen
dünya da bize ne canım Amerika batsın! Diyemiyoruz. Amerika’da ki kriz kelebek
etkisi sonucu Çin’de aylık 70 dolara çalışan insanları işsiz bırakabiliyor.