Hayatı yaşamak herkese nasip olmuyor. Yaşamlar arasında öylesine
derin çizgiler var ki umutlar, hayaller, beklentilerin niteliği v.s. v.s. çok
farklıyız birbirlerimizden. Bir benzerimiz daha yok şu koca mahlukatın içinde.
Gel gelelim asıl
mevzuya bu kadar farklı kişilere sahip bizlerin ilişkilerinin normal olmasını
beklemekte doğal olmasa gerek. Analiz edebildiğim ilişkilerin arasında mazoşizm
çizgisi en tehlikelilerinden. Çiftlerin karşılıklı bağımlılık boyutuna ulaşan birlikte
olma, merak etme dürtüsü. Karşılıklı mazoşizm’i körüklediğini düşünüyorum. Çevresel
etkenler sebebiyle birlikte olamayacağı inancını kendi içlerinde körükleyen aynı
zamanda bağımlı olmuş ilişkiler bu işi mazoşizme dönüştürüyor. Sonunun genelde
evlilikle bittiğini gördüğüm bu çeşit ilişkiler, evlilik öncesi süreçleri
kendilerine haz sağlayan fakat hayatı dar eden bir çıkmaza sokmaktadırlar.
Düz insanlar olmak bu kadar mı zor, olamıyoruz işte. Gerek bilinçaltı
geçmişimiz gerek çevresel etkenler ve olmak istediğimiz kişiliğimiz bizi
devamlı olduğumuzdan farklı kişiliklere taşıyor. Keşke önce kendimizce mutlu
olabilsek, çevremize, ilişkilerimize ışık olabilsek keşke!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder